• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/hopagenclikspor
    • Hopa Mini Voleybol
    • www.hopagsk.org.tr
    • Hopa Eskrim
    • www.hopagsk.org.tr
    • Hopa Karate (Shotokan)
    • www.hopagsk.org.tr
    • Hopa Geleneksel Okçuluk
    • www.hopagsk.org.tr
    • Hopa Geleneksel Okçuluk
    • www.hopagsk.org.tr
    • Hopa Yıldızlar Voleybol
    • www.hopagsk.org.tr
    • Hopa Veteran Voleybol
    • www.hopagsk.org.tr
    • Hopa Geleneksel & Modern Okçuluk
    • www.hopagsk.org.tr
DESTEKLERİNİZ İÇİN RAAT BANKASI HESAP NUMARAMIZ :TR71 0001 0003 0352 4410 9850 01
Saat
Aidat Borcu Sorgulama
Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam8
Toplam Ziyaret138797
Hava Durumu
Levent YAZICI
hopagenclikspor@gmail.com
Geleneksel Türk Okçuluğu
05/11/2022

Geleneksel Türk Okçuluk Sporu biraz farklı bir spordur. Bazıları spor olarak da görmüyor. Açık açık söylemek gerekirse, herkes bir kulp uyduruyor. Kendi siyasi görüşüne göre, yada toplumsal anlayışına göre bir şeyler uyduruyor. Dışardan bakanlar bir yana içerdekiler de pek karışık. Dini görüşten, etnik anlayışına kadar her şeye yorum yapabiliyorlar. Aslında bir kısmı da tam bir spor olarak da görmüyor. Ben öncelikle bu Geleneksel Spora dışarıdan bakanların görüşleri ile başlamayı düşündüm. Bizim düşünceler de bazılarına farklı gelebilir, yinede birçok fikrin aynı yazıda toplanması güzel olur diye düşündüm. Umarım birçok kişinin yanlış anlamalarının önüne geçmiş olurum. 


Geleneksel Türk Okçuluğu ibaresin de ki “Türk” kelimesine takılanlar var. Neresinden baktığınıza göre değişiyor. Ayrıca bu spora gönül verenler için Türk ibaresinin çok fazla sıkıntı yarattığını da düşünmüyorum. Çocukluğumuz da ya kovboy olup silah kullanacaktık yada kızılderili olup ok ve yay kullanacaktık. Bir dönem insanlarımız okçuluğu Kızılderililerden geldiğini düşünürdü. Çocuklarına kızılderili yada kovboy elbiseler hediye ederdi çocuklara. O zaman pek sorun teşkil etmiyordu. Halende Kızılderili oku ve yayı olunca sorun olmuyor. Ama Türk Okçuluğu olunca sorun teşkil eden bir kısım insanlarımız var. Sonuç olarak okçuluk çok eski bir savaş sanatıdır. Okçuluk konusunda Hem yapım tekniği hem de kullanım Türklerin tartışılmaz bir üstünlüğü olduğu herkes tarafından bilinir, dile getirilmez. O yüzden Türkiye gibi bir memlekette Geleneksel Okçuluğa “Türk Okçuluğu” denmesi çok yerinde olmuş. Siyasi bağlamda kafatası Türkçülüğünü destekler gibi bir yapısı hiç olmamıştır. Türk yaylarının ve oklarının bu derece gelişmişliğini görüpte “Geleneksel Kızılderili Okçuluğu” da diyemezdik sanırım. Etnik Türkçülük gözüyle bakanlar da yok değil. Çok fazla uzun sürmeyeceği düşünüyorum. Böyle ırkçı bir tutum  “Geleneksel Türk Okçuluğuna“ zarar verecektir. Her şeyde olduğu gibi bunda da ayrılışlar başlayacak olursa, yapılan bir sürü güzellikler boşa çıkacaktır. 

Bazı siyasi kişilerin, Geleneksel Türk Okçuluğunu kendi bahçesi gibi görmesi de çok sağlıklı bir yaklaşım değildir. Geleneksel kelimesinin anlamına ters düşer. Bu görüş yüzünden uzak duranlar da yanlışa düşmesinler. Bu spor kimsenin egemenliği altında değildir. Herkese, her kimliğe, her dine açıktır. Siyasi bir çekişmenin ortasına çekmenin anlamı yoktur. Ve bu da “Geleneksel Türk Okçuluğuna” zarar verecektir.  Okçuluğu yapanların, yapmayanlar ile ilişkilerini zedelemenin anlamı yok. Gerek de yok. Bu spora herkes katılabilir. Kimsenin tekelinde değildir. Kızılderili Okçuluğu değildir. Çocuklarınıza Amerikan Çobanlarının Kot pantolonlarını gömleklerini alan annelere babalara seslenmek lazım. Kendi kadim Geleneğimiz olan Türk Okçuluğunun kıyafetlerini de çeşitlendirebilirsiniz. Kimse geri dönüp o günleri yaşayacak anlamına gelmez. Nasıl ki çocuklara Amerikan çobanının kıyafetlerini alırken sorun yaşamıyorsak, geleneksel elbiseler alara da bir sorun yaşanmaz.

Bir de unutmadan savaş sporu olmasından dolayı kızanlar var. Bu kızan arkadaşların çocuklarında da Kovboy elbiseleri ve silahları var.  Tabiki savaş sporudur. Bu yüzyıllardır böyle gelmiş, Yaşamlarının içine öyle girmiş ki milattan 3000 yıl önce ok ve yayları ile gömülen aileler var. Yemek ihtiyaçlarını gidermek için de kullanıldığını düşündüğümüzde o dönem topluluklarının en önemli yaşam aracı olduğu hatta en önemli eğlence kaynağı da olduğu inkar edilemez. 

Bir de bu işin dini boyutu var. Bazen çok ta kızıyorum. Sırf okçuluğu dine yamamak için uydurulan, yada söylenen yalanları düşünürsek çok gereksiz olduğunu düşünüyorum. Bence dine ve Okçuluk sporuna yapılan bir saygısızlıktan başka birşey değildir. Olası en eski yay buluntusunun 17.500- 18.000 yil öncesinde olması gösteriyor ki bu artık yaşam biçimi olmuş bir savaş sporudur. Günümüzde önemini yitirse de bu amaçla Dini olgulara bağlanmasında da bir sorun yoktur. Böyle de olması gerekir. Anca Abartılması taraftarı değilim. Yinede herkesin kendi iç dünyasındaki yerine müdahale etmek istemem. Dini düşünceler ile yapılmasında veya Etnik köken bazında yapılması bence zenginlik katar. Bu anlamda asla karşı değilim. Tam tersine desteklemekteyim. Diğer kültürlerde de aynı durumlar mevcuttur. Japonya dan Macaristana, afrikadan ingiltereye kadar her millet ve din için tartışılmaz bir nesne olarak yerini korumaktadır. Benim herhangi bir itirazım olamaz, sadece dillendirmekten öteye geçmediğim gibi bu sporun zenginliği açısından da çok önemli olduğu kanaatindeyim. 


Okçuluğun islamiyetten önceki ve islamiyetten sonraki dönemlerini ele alıp anlatmaya başlarsak yazıyı bitirme şansımız olmaz. Selçukludan Osmanlıya kadar bir çok önemli ve yaşam biçimi olan okçuluk, 1420 yılından sonra Tüfek ile tanışmasından sonra ilgi azalmıştır. Osmanlı da da Okçuluk sınırlarını zorlamış özelliklle Menzil okçuluğunda tartışılmaz bir üstünlük sağlamıştır. Tabiki her dönemin kendine has hikayeleri, efsaneleri mevcuttur. Hatta Cumhuriyet döneminde de Atatürk’ün de içinde olduğu,  okçuluğu geliştirme ve tanıtma faaliyetleri olmuştur. Beyoğlu Halkevi bünyesinde “Ok Spor Kurumu” kurulmuş ve yarışmalar düzenlenmiş. Ardından “Ok Spor Kurumu Müzesi” kurularak bu gelenek gelecek nesillere aktarmaya çalışılmıştır. (Kurt vd., 2016:86). 1920’li yıllarda ise Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı (TİCİ) tarafından yapılan okçuluk, 1937’de Atatürk’ün emriyle bir kurum haline gelmiştir. 

Günümüzde  Kadim geleneği canlandırmaya çalışan bir çok topluluk ve dernekler vasıtasıyla 2006 dan sonra ilgi çok artmış, Geleneksel Türk Okçuluğu Federasyonu Kurulmasıyla sonuçlanmış. Kimseni kabul etmek istemediği ve dillendirmediği, siyasi çekişmelerin üzerinden çekildiği andan itibaren geleneksel okçuluğun Kültürel bir çeşitlilik olarak Memlekete çok hizmet edeceği kanısındayım.

 

          Levent YAZICI 

Geleneksel Türk Okçuluğu Antrenörü  


 Hopada Geleneksel Okçuluk Görüntüleri
  




178 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

GELENEKSEL TÜRK OKÇULUĞU BİLGİLENDİRME YAZISI I - 18/08/2022
Kemankeş: keman=yay, keş=çeken demektir. Kemankeş de yay çeken, yâni okçulara verilen ad.
HOPA DA GELENEKSEL OKÇULUK - 31/08/2021
HOPADA
HOPA DA MİNİ VOLEYBOL - 31/05/2019
Hopa Gençlik Spor Kulübü Olarak, Hopa da birçok eğitimde olduğu gibi ilklere imza atmaktadır. Mini Voleybolu da Hopa’ya getirerek yeni bir ilk’e de imza atmış oldu. Hopa Gençlik Spor Kulübü Mini Voleybol Kursunu iki yıl önce Voleybol Antrenörü Levent